Çevre izleme alanında önemli bir ilerleme kaydeden Leeds Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Antarktika’daki geniş buzdağlarını eşi görülmemiş bir hız ve hassasiyetle haritalayabilen yapay zeka destekli bir sinir ağı geliştirdi. Bu ileri düzey sistem, büyük buzdağlarını birkaç saniyenin kesirinde çizebilmekte olup, kutup bölgelerini inceleyen bilim insanları için dönüştürücü bir araçtır.
Bu atılımın temelinde, Avrupa Uzay Ajansı’nın Copernicus Sentinel-1 uydularından alınan görüntülerle eğitilen U-net algoritması bulunmaktadır. Yapay zeka modeli, çevredeki deniz buzundan buzdağlarını ayırt etmede sık sık hata yapan önceki otomatik yöntemlere göre büyük bir gelişme göstererek %99 doğruluk oranı sunmaktadır.
Lead araştırmacısı Anne Braakmann-Folgmann ve ekibi, AI’ı karmaşık görsel veriler arasında yol alabilecek şekilde eğitmiştir. Bu sayede radar görüntülerindeki buzdağlarını, sert deniz buzları ve kıyı hatları gibi diğer parlak nesnelerden ayırt edebilmektedir. Ağ, önceki teknolojilerin ana yapı ile karıştırabileceği buzdağının kenarlarındaki küçük, parçalanmış buzları bile ayırt etme konusunda başarılıdır.
Bu gelişmenin etkileri akademik araştırmanın ötesine geçmektedir. AI sistemi, buzdağlarının çözülmesini ve okyanuslara taze su salınımını daha etkin bir şekilde izleyebilir, denizcilik operasyonlarını ve okyanus süreçlerinin daha geniş anlayışını önemli ölçüde etkileyebilir.
Yapay zeka ağının uygulaması, doğru olmakla birlikte emek yoğun ve zaman alıcı olan mevcut manuel haritalama yöntemlerinin ötesine geçmektedir. Buna karşın, yapay zeka modeli insan analistlerden 10.000 kat daha hızlı çalışmakta, buzdağı verilerinin işlenmesi ve kullanımı alanında devrim yapma potansiyeline sahiptir.
Bu teknolojik ilerleme, sürekli, otomatik buzdağı değişikliklerinin izlenmesini sağlayacak daha gelişmiş operasyonel uygulamaların yolunu açabilir. Buzdağı alanındaki değişikliklerin dinamiklerini gözlemlemek, okyanus fizik, kimya, biyoloji ve küresel iklim desenleri açısından kritik öneme sahiptir.
Araştırma topluluğu, bu yenilikçi yaklaşımın gelişini kutlarken, Antarktika’nın hassasiyeti daha belirgin bir şekilde odak noktasına geliyor. Buzdağlarını otomatik olarak haritalama yeteneği ile bilim insanları, Dünya’nın en uzak ve iklim açısından en etkili bölgelerinden birinde meydana gelen değişiklikleri gözlemlemek ve anlamak için her zamankinden daha donanımlı hale geliyor.