ETH Zurich ve ABD merkezli girişim Inkbit 3D’nin araştırmacıları, insan anatomisini -kemikleri, bağları ve tendonları dahil olmak üzere- detaylı bir şekilde taklit eden bir robotik el geliştirdi. Nature dergisinde ayrıntılı bir şekilde anlatılan bu buluş, robotik ve protez alanında önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.
Robotik el, farklı sertlik ve elastikiyetteki polimerleri aynı anda basabilen yeni bir lazer tarama tekniği kullanılarak inşa edildi. Bu, geleneksel 3D baskı yöntemlerinden farklı olarak, farklı bileşenlerin ayrı ayrı montajını gerektiren yöntemlerden bir ayrılık gösteriyor. Yavaş kuruyan plastikleri kullanarak, hızlı kuruyan malzemelerin sınırlamalarının ötesine geçen bu teknik, artırılmış dayanıklılık ve esnek özellikler sunuyor.
Yumuşak robotik, insanlarla etkileşim sırasında yaralanma riskini önemli ölçüde azaltan malzemelerin kullanılması nedeniyle, metal tabanlı geleneksel robotikten önemli avantajlar sunuyor. Bu robotlar, hassas nesnelerle uğraşmak için özellikle uygundur ve çeşitli endüstrilerde güvenli ve verimli insan-robot işbirliği talebiyle uyumlu olarak gelişmektedir.
Bu gelişme, 3D baskı sürecine entegre bir tarayıcıyı da tanıtıyor. Bu tarayıcı, yüzey düzensizliklerini sürekli olarak kontrol ederek hassasiyeti sağlıyor ve yavaş kuruyan polimerlerin kullanımına olanak tanıyor. Bu ilerleme, sadece gerçekçi uzuvlar yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda gürültü ve titreşimleri emebilen nesneler üretmeyi de mümkün kılıyor ve teknolojinin çok yönlülüğünü sergiliyor.
Inkbit 3D, bu teknolojinin ticarileştirilmesinde kritik bir rol oynuyor. Girişim, bu gelişmiş 3D yazıcıları üreticilere pazarlamayı ve aynı zamanda daha küçük kuruluşlar için karmaşık 3D baskılı nesneler üretmeyi planlıyor. Bu hamle, çeşitli sektörlerde bu teknolojinin uygulanması için bir dizi olasılığı ortaya çıkarıyor.
3D baskı ve yumuşak robotikteki bu yenilik, teknolojik ilerlemenin durmaksızın peşinden giden bir kanıt olarak duruyor. Sadece protez ve robotik alanında yeni bir çağın habercisi olmakla kalmıyor, aynı zamanda sayısız endüstriyi önemli ölçüde etkileyebilecek çeşitli uygulamalar için de yol açıyor. Daha doğal, insan benzeri robotik yapılar yaratma yeteneği, otomasyon, sağlık hizmetleri ve hatta makinelerle günlük etkileşimlerimizin şeklini devrim niteliğinde değiştirebilir. Bu gelişmeyle zenginleşen robotiğin geleceği, insan ihtiyaçları ve teknolojik kapasiteler arasında daha büyük entegrasyon ve uyum vaat ediyor.